Πέμπτη 29 Ιουνίου 2017

Rum Soykırımı









Rum Soykırımı


Rum kırımı veya Rum kıyımı 


I. Dünya Savaşı esnası ve sonrasında Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yaşanan, hükûmetin ülkedeki Rum nüfusa karşı uyguladığı politikayla başlayan[1] kırımdır.[1][2][3] Bu politika çerçevesinde çeşitli katliamlar, ölümüne sürgünler ve mezalim gerçekleştirildi.[1] Pontus olarak bilinen Karadeniz bölgesindeki Rumların bir kısmı kırım sonucunda Rusya'ya kaçtı.[2] 1923 yılında, kırım sonrasında Kurtuluş Savaşı sonucu Türkiye ve Yunanistan arasında yapılan mübadeleyle Anadolu Rumları Yunanistan'a gönderildi. Kırımın soykırım niteliği taşıyıp taşımadığı konusunda uluslararası akademik camiada fikir birliği yoktur.[2]

Kırımda kaç kişinin öldüğü akademik bir tartışma konusudur ve dönem kaynaklarındaki eksiklikler ve yanlılıklar ölü sayısını belirlemeyi zorlaştırmaktadır.[2] Savaş ve katliamlar üzerine uzmanlığı olan siyaset bilimci Rudolph Rummel, çeşitli kaynaklardan derlediği ve analiz ettiği verilerle kırımda 289.000 ila 450.000 Rum'un öldüğü sonucuna ulaştı.[4] Hikmet Bayur tarafından hazırlanıp Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlanmış olan Türk İnkılâbı Tarihi adlı kitapta 800.000 Ermeninin yanı sıra 200.000 Rumun da katl ve tehcir yüzünden veya amele taburlarında öldüğüne dair bilgi Yarbay Nihat'ın bizim resmi kaynaklara göre de doğru saymak gerekir yazısıyla birlikte aktarılmaktadır.[5]



Henry Morgenthau, 200.000 - bir milyon Rumların her yerde grup halinde toplanıp iç bölgelere dağıtıldığını ancak, Ermeniler ile farklı olarak genel bir kırıma uğramadıklarını aktarmaktadır.[6] Elefterios Venizelos ise Paris Barış Konferansı'nda 300.000 Rum'un yok edildiğini ve 450.000 Rum'un Yunanistan'a sığındığını ileri sürdü.[2] Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı, resmî verilerinde Kurtuluş Savaşı döneminde "Pontus İsyanı" ve "Koçgiri İsyanı" olarak adlandırılan olaylar sırasında Sakallı Nurettin Paşa komutasındaki Merkez Ordusu tarafından öldürülen Rumların sayısının 11.181 kişi olduğunu iddia eder.[7]

Yunan kaynaklarında, kırım ile ilgili kişiler arasında, Alman İmparatorluğu'nun Atina Gesandter'i Hans von Wangenheim'in şansölye Bernhard von Bülow'e yolladığı rapordan alıntı yapılarak "Türk Başbakanı" "Sefker Pasha"nın adı[8] ve Merkez "Kolordu"ya bağlı bir kumandan "Mehmet Azit"'in adı[9] anılmaktadır.





Küçük Asya, Batı Asya'nın batı bölgesini teşkil eden bir yarımada olup modern Türkiye Cumhuriyeti'nin bazı bölgeleri oluşmaktadır. Kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Kafkasya ve İran platosuna, güneydoğusunda Büyük Suriye ve (Yukarı Mezopotamya), güneyinde Akdeniz, batısında Ege Denizi ve kuzeybatısında Balkan Yarımadasına uzanmaktadır. I. Dünya Savaşı patlak verdiğinde Anadolu Türkler, Azeriler, Rumlar, Gürcüler, Ermeniler, Kürtler, Zazalar, Çerkezler, Süryaniler, Yahudiler ve Lazlar'ı dahil eden nüfusuyla etnik açıdan farklılık söz konusuydu.

Hükûmetin Yunan nüfusa karşı yürüttüğü kampanyanın [kaynak belirtilmeli] nedenleri arasında bu nüfusun Osmanlı Devleti'nin düşmanlarına yardım edeceği korkusu, bazı Türkler arasında varolan, bir modern ulus devleti oluşturmak için modern Türk ulus devletinin bütünlüğünü tehdit eden grupların devletin topraklarından temizlenmesi gerektiğine dair inanç idi.[10][11]

Bir Alman askerî ataşesine göre, Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa Ekim 1915'te kendisinin savaş sırasında Ermeni Sorunu'nu çözdüğüne inandığı aynı yöntemle Yunan Sorunu çözmek istediğini açıklamıştır.[12]





Osmanlı Devleti 1914 yılı nüfus sayımı sonuçları. Rumların nüfusu yaklaşık 1,8 milyon olarak kaydedildi.
1914 yılının yaz mevsiminde hükûmet ve ordu yetkilileri tarafından desteklenen Teşkilat-ı Mahsusa, askerlik çağında olan Trakya ve Batı Anadolulu Rum erkekleri amele taburlarına aldırdı ve bunların yüzbinlercesi öldü.[13] Yüzlerce mil mesafeden İç Anadolu'nun içine sevkedilen bu askerler yol yapma, bina yapma, tünel kazma ve diğer saha çalışmasında istihdam edildi. Hastalık, kötü muamele veya muhafızlar tarafından öldürülmeleri nedeniyle sayıları büyük ölçüde azaldı.[14] 1914 yılının kasım ayından itibaren Osmanlı yönetiminin Rum nüfusa yönelik politikası değişti ve zorunlu göçlerle sadece Rus sınırına yakın Karadeniz bölgesinde yaşayan Rum nüfus hedef alınmaya başlandı.[15]



Rum erkeklerin zorla askere alınması, genel nüfusuna yönelik katliamlar ve ölüm yürüyüşleri de dahil olmak üzere sürgün ile tamamlandı[kaynak belirtilmeli]. Rum köy ve kasabalarını Türkler tarafından kuşatılıp konşular tarafından öldürülecektir[kaynak belirtilmeli]. Örneğin, 12 Haziran 1914 tarihinde Batı Anadolu'da Smyrna (İzmir)'nın 25 mil kuzeybatısında bulunan Phokaia (Yunanca: Φώκαια, Foça, İzmir)'da erkek, kadın ve çocukların ölüleri bir kuyuya atıldı.[16]


Temmuz 1915'te Yunanistan'ın maslahatgüzarı, sürgünlerin Türkiye'deki Yunan milletine karşı yok etme savaşı ve onları İslam'a dönmesini zorlamak için uygulanan tedbirden başka bir şey olmadığını, ven bunun açık amacının da savaş bittikten sonra tekrar Avrupa'nın hristiyanları korumak için yapacak müdahalesini mümkün olduğu kadar az kılmak olduğu açıkladı.[17]

Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı görevlisi George W. Rendel'e göre, 1918 yılına kadar ... 500.000'den fazla Rum sürgün edildi ve orantılı olarak bunların az kısımı hayatta kaldı.[18]

Hatıralarında, 1913 ve 1916 yılları arasındaki ABD'nin Osmanlı Devleti Büyükelçisi Her yerde Rumlar grup halinde toplatıldı ve Türk jandarmaların "koruması" altında iç bölgesine, büyük kısmı yaya olarak, nakledildi. Kaç kişinin bu şekilde dağıldığı kesin olarak bilinmemektedir, tahimleri 200.000 ile 1.000.000 arasında değişir. diye yazdı.[6]

14 Ocak 1917 tarihinde İsveç'in İstanbul Büyükelçisi Cosswa Anckarsvärd, Osmanlı Rumlarının sürgün kararıyla ilgili şu acil telgraf gönderdi:

Özellikle bu sürgünün yalnız erkeklerle sınırlı kalmayarak kadınlar ve çocuklara da genişletildiğinden gereksiz zulüm olarak görünmektedir. Bunun sürgün edilenlerin mülkiyetini kamulaştırabilmesini kolaylaştırmak için yapıldığı düşünülmektedir.[19]


Soykırım tanımlaması 1990'lı yılların başında Yunan siyasetçi, PASOK eski Merkez Komitesi üyesi Mihalis Haralambidis'in öncülüğünde yoğunluk kazanmış, 1994'de Yunanistan parlamentosu Vuli'nin bir Pontus soykırımını resmen tanıması ile sonuçlanmıştır.[20] Ayrıca ABD'nin New Jersey[21], Güney Karolina[22], Florida[23], Massachusetts,[24], Pennsylvania,[25] ve Illinois[26] eyaletleri de bu soykırımı tanıdıklarını ilan etmişlerdir.

İddia sahiplerince 1998'de Birleşmiş Milletler nezdinde yapılan bazı girişimler günümüze kadar sonuçsuz kalmıştır.

Yunanistan resmi makamları düzeyinde ise, anılan parlamento kararı ile 19 Mayıs tarihi "Pontus Rum soykırımı"nı anma günü ilan edilmiştir.[27] Mayıs 2006 içerisinde Selanik'te art arda iki "soykırım anıtı" açılmıştır. Bunların ilki 7 Mayıs'ta Selanik merkezindeki Ayasofya Meydanı'nda, ikincisi de Selanik iline bağlı belediyelerden Eleftherio-Kordelio[28] merkezi meydanında Aya Yorgi Kilisesi'nin tam karşısında dikilmiş, kucağında çocuk taşıyan bronz kadın heykelleridir. Türkiye açısından ilk tepki, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun imzasına hazırlanılan İzmir-Selanik kardeş şehir sözleşmesini iptal ettiğini açıklamasıyla gelmiştir.[29]

İsveç parlamentosu 2010 yılında 130'a karşı 131 oyla aldığı bir kararla Pontus Rum Soykırımı'nı Ermeni ve Süryani Soykırımları ile birlikte tanımıştır.[30]

İlgili filmler
Bulutları Beklerken, (Yönetmen: Yeşim Ustaoğlu, Türkiye, Yunanistan, Fransa, 2004) Fragman
Pontos, (Peter Stefanidis) Fragman Resmî web sitesi
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
↑ Şuraya git: 1,0 1,1 1,2 Akçam, Taner (2012). The Young Turks' Crime Against Humanity: The Armenian Genocide and Ethnic Cleansing in the Ottoman Empire. Princeton/Oxford: Princeton Üniversitesi Yayınları. ss. 105-119.
↑ Şuraya git: 2,0 2,1 2,2 2,3 2,4 Sjöberg, Erik (2011). "Battlefields of Memory: The Macedonian Conflict and Greek Historical Culture". Umeå Üniversitesi. ss. 122-132. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. "The 2007 resolution of the International Association of Genocide Scholars (IAGS), recognising Greeks among the victims of genocide in Asia Minor, has provided the claim with some academic clout. However, this does not mean that the history it alludes to is well known and/or generally accepted as an undisputed case of genocide among the international and Greek scholarly community."
^ Schaller, Dominik J.; Zimmerer, Jurgen (2008). "Late Ottoman genocides: the dissolution of the Ottoman Empire and Young Turkish population and extermination policies". Journal of Genocide Research 10 (1): 7–14. DOI:10.1080/14623520801950820.
^ Rummel, R.J.. "Statistics Of Turkey's Democide Estimates, Calculations, And Sources". Hawaii Üniversitesi. 27 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2015. Table 5.1B.
^ Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarihi, Cilt: III 1914-1918 Genel Savaşı, Kısım: IV Savaşın Sonu, Türk Tarih Kurumu basımevi, Ankara, 1991, ISBN 975-16-0331-5, s. 787.
↑ Şuraya git: 6,0 6,1 Henry Morgenthau, Ambassador Morgenthau's Story, Doubleday, Page & Company, Garden City, New York, 1919, p. 212.
^ T.C. Genelkurmay Başkanlığı Harb Tarihi Dairesi, Türk İstiklâl Harbi, VI. Cilt, Ayaklanmalar, 1974, s. 294.
^ Greek News
^ The Hellenic Genocide
^ Bloxham, Donald (2005). The Great Game of Genocide: Imperialism, Nationalism, and the Destruction of the Ottoman Armenians, Oxford: Oxford University Press.p. 150
^ Levene, Mark (1998). Creating a Modern "Zone of Genocide": The Impact of Nation- and State-Formation on Eastern Anatolia, 1878–1923, Holocaust and Genocide Studies, Volume 12, Number 3 Winter 1998, pp. 393–433. (abstract).
^ Ferguson, Niall (2006). The War of the World: Twentieth-Century Conflict and the Descent of the West, New York: Penguin Press, ISBN 1-59420-100-5, Penguin Press, p. 180
^ Hull, Isabel V. (2005). Absolute Destruction: Military Culture and the Practices of War in Imperial Germany, Ithaca: Cornell University Press, ss. 273.
^ King, William C. (1922). King's Complete History of the World War: Visualizing the Great Conflict in all Theaters of Action 1914-1918, The History Associates, Massachusetts, ss. 437
^ Akçam 2012, ss. 97.
^ Staff "Massacre of Greeks Charged to the Turks",The Atlanta Constitution, 17 June 1914, p. 1.
^ Avedian, Vahagn, The Armenian Genocide 1915: From a Neutral Small State's Perspective: Sweden, p. 40.
^ Rendel, G. W. (20 March 1922). Foreign Office Memorandum on Turkish Massacres and Persecutions of Minorities since the Armistice
^ Avedian, a.g.e., s.47.
^ Μ. Charalambidis, The Pontian Question in the United Nations, book review by Theofanis Malkidis Ph. D., Democritus University of Thrace
^ New Jersey Recognition
^ South Carolina Recognition
^ Florida Recognition: HR 9161 - Pontian Greek Genocide of 1914-1922
^ Massachusetts Recognition
^ Pennsylvania Recognition
^ Illinois recognition
^ Bern’deki toplantıda 19 Mayıs ve Pontus Soykırımı konuşuldu Kaynak ==> http://www.demokrathaber.net/guncel/berndeki-toplantida-19-mayis-ve-pontus-soykirimi-konusuldu-h49188.html Demokrat Haber
^ Karşıyaka'e atfen seçilmiş olup, Kordelyo Karşıyaka'nın Yunanca adıdır. Eleftherio-Kordelio ise "Özgür Karşıyaka" anlamına gelir. Selanik'te, Nea Menemeni, Nea Malgara (Yeni Menemen, Yeni Malkara) gibi oralardan göç etmiş Rumların iskân ettirilmiş semtlerdir ve Türkiye'de de benzerleri bulunan isimler taşıyan yerleşimler mevcuttur. 1924'de Karşıyaka göçmeni Rumların iskân ettirildiği Nea Kordelio beldesi oluşturulmuş, aynı yıl Yunanistan Başbakanı Eleutherios Venizelos'un ziyareti sebebine dayandırılarak Harmanköy'ün adı, başbakanın adı Eleftherio ile değiştirilmiş, 1982'de de iki belediye kanunla birleştirilerek Eleftherio-Kordelio ortaya çıkarılmıştır. [1]
^ 11 Mayıs 2006 tarihli Milliyet gazetesi
^ "İsveç de Ermeni tasarısını kabul etti, elçi çağrıldı". Zaman. 12 Mart 2010. 19 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül 2010.
Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]
"Pontus AB'ye gidiyor" (Milliyet, 17-05-2006)
(Sema Sezer - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi) Yunanistan "Pontus soykırımı"na müşteri arıyor - Greece is looking for customers for its Pontian Genocide

Δεν υπάρχουν σχόλια:

Δημοσίευση σχολίου